Kahire’den sonra en popüler şehirlerden biri olan İskenderiye, Mısır’ın Akdeniz’e kıyısı bulunan, ikinci büyük şehridir. İskenderiye, denize kıyısı olması sebebiyle popüler bir turizm bölgesidir.
Kahire’nin keşmekeşinden sonra biraz nefes almak, stressiz bir şekilde sakin sakin gezmek isterseniz İskenderiye güzel bir seçim olacaktır. Kahire’de olduğu gibi dünyanın eski yedi harikasından biri (İskenderiye Feneri) yer alsa da, sadece bu sebepten değil aynı zamanda limanı olmasından dolayı pek çok kültürden etkilenmiştir.
Kahire İskenderiye Arası Ulaşım
İskenderiye Kahire’ye 200 km mesafede ve yaklaşık 2,5-3,5 saatte buraya ulaşabilirsiniz. Kahire’den pek çok sayıda tur şirketi İskenderiye’ye günü birlik turlar düzenliyor. Eğer sizin de zamanınız benim gibi kısıtlıysa, bu turları tercih edebilirsiniz. Elbette rahat bir şekilde gezmek için 2-3 gün ayırabilirsiniz.
Ancak tur yerine daha nostaljik şeyler tercih ederseniz treni de deneyebilirsiniz. Trenle de yaklaşık 3 saat sürüyor. Ancak bu durumda önceden ayarlama yapmakta fayda var. Tren biletlerine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Egyptian National Railways (enr.gov.eg)
Bir diğer seçenek ise otobüsler kullanmak. Go-bus firmasını tercih edebilirsiniz.
1.Kayıtbay Kalesi (Qaitbay Citadel)
Memlük Sultanı Kayıtbey tarafından 1404 yılında inşa edilen Kayıtbay Kalesi, Corniche yolu üzerinde yer alıyor. Kayıtbay Kalesi dünyanın eski yedi harikasından biri olan İskenderiye Feneri’nin kalıntıları ile inşa edilmiş.
Kalenin dört bir yanında çok güzel kareler yakalayabileceğiniz yerler bulunuyor, tüm çevreyi gezmelisiniz.
Eğer Mart ayında geleceksiniz burayla ilgili hatırladığım en belirgin özellik çok fazla rüzgar olmasıydı. Hem denizin kıyısında olması hem de etrafının boş olmasından dolayı, inanılmaz bir rüzgar vardı.
Ziyaret saatleri 8.00-17.00
Giriş ücreti 70 EGP
2.İskenderiye Kütüphanesi
Milattan önce 3.yüzyılın başlarında İskenderiye’de Ptolemaios hanedanı tarafından kurulmuş olan bu antik kütüphane İskenderiye’nin en önemli noktalarından biridir. Yaklaşık 150 bin el yazması eserin toplandığı bu kütüphane Helenistik kültürün örnekleriyle dolu.
Aslında kütüphane olarak inşa edilmesine rağmen, aynı zamanda içerisinde botanik bahçe, anatomi salonu gibi bölümleriyle aslında bir bilim yuvasıydı. Aynı zamanda ir yayınevi görevi gören bu kütüphanede, yurtdışından gelen insanların getirdiği kitaplarının kopyaları oluşturulup sahiplerine veriliyor ve asılları burada saklanıyordu. Öklid’den Arşimet’e, Herofilos’tan diğer değerli bilim insanlarına kadar pek çok kişi burada çalışmıştır.
Sebebi ve zamanı tam olarak bilinmemekle birlikte, bu devasa yapı hazin bir yangınla büyük bir şekilde yok olmuştur.
Yakılan kütüphanenin olduğu zannedilen yere 2002 yılında yeni bir İskenderiye Kütüphanesi inşa edilmiştir. Ancak üzücü olan, her ne kadar yeniden yapılmış olsa da yanıp giden kültürel ve bilimsel miras yok olmuştur ve insanoğlu ne yazık ki kendi eliyle kendisine zarar vermeye devam etmiştir.
Kütüphanenin ziyaret saatleri aşağıdaki gibidir,
Pazar-Perşembe; 10.00 – 19.00
Cuma Günü kapalı
Cumartesi Günü 10.00 – 14.00
Giriş ücreti, 70 EGP
3.Montaza Sarayı
1892 yılında son Osmanlı Hidivi Abbas Hilmi Paşa tarafından inşa edilen Montaza Sarayı İskenderiye’nin turistik noktalarından biri. Şuanda müze olarak hizmet veren bu saray, geniş ve ihtişamlı bir bahçe, eğlence isteyenler için kumarhane, müze ve konaklama bölümlerini içermektedir.
Ben İskenderiye’ye gittiğimde ne yazık ki tadilattaydı. Bu sebeple gidemedim. Dolayısıyla önceden araştırmakta fayda var. Eğer İskenderiye’ye gelirseniz bu sarayın bahçesinde mutlaka biraz nefes alın.
Ziyaret Saatleri; 08.00 – 00.00
Giriş ücreti 25 EGP
4.Pompey Sütunu (Pompey’s Pillar)
İskenderiye gibi pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehirde pek çok antik kalıntıya rastlamak olası. Pompey Sütunu da Roma dönemi antik kalıntılardan biri ve imparator Diocletian’ın onuruna yaptırılmıştır. 26 metre yüksekliğindeki bu kızıl mermerden yapılmış sütun iki yanında birer sfenks bulunduruyor.
Bu sütun dünyanın en uzun anıtı olarak kabul ediliyormuş. Gerçekten de yakınındayken çok ihtişamlı duruyor. Yanında ufacık kalacaksınız. Bulunduğu bölge zaman içinde harap olmuş kalıntıların bulunduğu bir tepe. Sütuna ulaştığınızda İskenderiye şehrine de uzaktan bakacaksınız.
Sütundan dönerken çay kahve içebileceğiniz ve hatta hediyelik eşya alabileceğiniz dükkanlarla karşılaşacaksınız.
Buraya ilk ulaştığımda sadece bir sütun görmek için gelmeye değer miydi diye düşünmüştüm ancak tarihi bir Roma kalıntısını ihtişamıyla gördüğümde fikrim değişmişti.
Ziyaret Saatleri; 08.00 – 17.00
Giriş ücreti 80 EGP
5.Kom El Shouqafa (Catacombs of kom el shoqafa)
Pompey Sütununa çok yakın olan Kom El Shouqafa yer altı mezarları Mısır tarihinin en önemli eserlerinden biri. Makedonya kralı Büyük İskender tarafından kurulan bu yeraltı şehri Roma – Yunan – Mısır karakterini yansıtmaktadır.
Bu muazzam ye altı şehrinin keşfi şans eseri olarak bir eşeğin 12 metreden aşağı düşmesi ile 1900’lerde keşfedilmiş.
Ziyaret Saatleri; 08.00 – 16.30
Giriş ücreti 80 EGP
İskenderiye’yi daha fazla gezmek isterseniz ve vaktiniz varsa, aşağıdaki yerlere de göz atabilirsiniz.
6.Diğer Yerler
- İskenderiye Limanı
- İskenderiye Ulusal Müzesi 09.00-16.30 100 EGP
- Kom el-Dikka
- Roma Tiyatrosu 8.00-17.00 80 EGP
- Mustafa Kamel Mezarlığı
- Abu al-Abbas al-Mursi Camii
- Kral Mücevherleri Müzesi
- Küçük Venedik (Little Venice)
- Ras el-Tin Sarayı
Kahire gezi rehberine buradan ulaşabilirsiniz.
Luksor gezi rehberine buradan ulaşabilirsiniz.
Asvan gezi rehberine buradan ulaşabilirsiniz.
